SOHBET - CHAT

http://yarisma.hurriyet.com.tr/images/banner.gif" style="font-size: 11px; width: 377px; font-family: arial; height: 46px;" onclick="focus();select();" name="http://yarisma.hurriyet.com.tr/images/banner.gif" rows="3" cols="14">

http://yarisma.hurriyet.com.tr/images/banner.gif" style="font-size: 11px; width: 377px; font-family: arial; height: 46px;" onclick="focus();select();" name="http://yarisma.hurriyet.com.tr/images/banner.gif" rows="3" cols="14">

31 Mart 2008 Pazartesi

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİKLERİ 20 VE KASTAMONU'NUN PATATES PAÇASI

Porselen demlik çay saati etkinliklerine bu hafta sevgili arkadaşım mucizembenibul ev sahipliği yapıyormuş ve etkinliğe sağolsun beni de davet etmiş. Davete katılmadan olmaz diye düşünerek ne zamandır denemek istediğim bir yemek vardı. Hem yemek yanına garnitür hem beş çaylarının yanına hemde isteyene ana yemek kadar doyurucu bir yemek. Leziz mi leziz ve çok kolay bir yemek. Ben bu sefer yanında çay içtim ama yanına çay ayran kola iyi gider. Bilen bilir ben patatesle yapılan her yemeğe bayılırım. Bu yemek Kastamonu da çok meşhurmuş. Ben bu yemeği ATV'de "kültür aşı" programında izlemiştim. İki hafta önce konu patatesken. Çok hoşuma gitmişti. Bizim işyerinde kimse sevmez diye çok az yaptım kapışıldı. İkinci kere gene yaptık alel acele. Tavsiye ederim mutlaka deneyin. Bu sırada etkinlik için bu aderese uğramayı unutmayın. Mucizembenibul arkadaşım sana başarılar dilerim. Kolay gelsin.

Tarife gelince:





MALZEMELER:


1,5 patates haşlanmış ve rendelenmiş
4-5 diş sarımsak
1/2 kilo yoğurt
sıvıyağ veya tereyağ


Üzeri için:
tereyağı ve kırmızı biber


YAPILIŞI:

Rendelenmiş patatesler tecerede sıvıuyağ ile çevrilir(ben tereyağı kullanmadım.Çünkü üstünede tereyağı konulacağı için kalori hesabı,hafif olsun diye.). İyice ısınana kadar çevriliyor. Sonra yoğurt dökülüyor. Oda ısınıca tuz,dövülmuş sarımsak ve karabiber ekleniyor. Bir borcama boşaltılır. Üzerine kızgıntereyağında kızartılmış kırmızıbiber dökülür.

29 Mart 2008 Cumartesi

SOBE AMA BU GÖNÜLLÜ SOBE

Sobe konusu; çocuk istismarına duyarlılık göstermek amaçlı internet üzerindeki bu proje üç ana tema da toplanmış.
-Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şarkı ve şu anda dinlediğinizde hissettirdikleri.
-Banner
-"Çocuk istismarını durdurun" sloganının yazıda geçmesi.


Aymen arkadaşım blogunda bu sobeyi yayınlamış. Konu çocuk ve çocuk istismarı olunca bende akan sular duruyor. Aymen'ciğim cevabının en sonunda kim istiyorsa o kendini sobelesin demiş. Ben gönüllü oldum. Çünkü bu konu benim için çok hassas bir konu. Ben aslında çok acıklı haber ve duyuruları pek okumamaya ve seyretmemeye çalışıyorum. Ama nerede çocukla ilgili bir haber görsem hemen üstüne atlıyorum. Bu da benim zayıf noktam herhalde. Çocuk istismarı çok önemli ve çok derin bir konu; Aymen'in dediği gibi yanlızca dilendirmek,mendil sattırmak, mal gibi satıp evlendirmek değil. Özellikle anneler ve babalar onları her türlü kötülüklerden korumalılar.Dul anne ve babalar evlendikleri kadın veya erkekleri iyi seçmeliler. Çocuğunada gerçekten ana babalık yapabilecek mi onu iyice bir tartmaları gerek. Günümüzde de çok fazla olan üvey anne ve baba işkenceleri bunların en kötü örneği. Zaten çocuğunuza iyi davranmayan bir insan size nasıl iyi davranabilir ki. Daha doğrusu içinde çocuk ve insan sevgisi barındırmayan bir insandan ne bekleyebilirsiniz?Tabi bu çocuklara yapılan işkenceler yanlızca kötü üvey anne ve babalar tarafındada değil öz anne babası işkence eden çocuklar bile var. Ne kadar acı değil mi? Bu kadar mı yozlaştık bu kadar mı kalbimiz taşlaşmaya başladı. Artık bilnçlenip çocuklarımıza sahip çıkalım. Çocuk istismarları dursun.
Birde benim daha önceden işlediğim bir çocuk istismarı konusu var.Merak eden arkadaşlar buraya tıklasın.
Sobenin diğer aşaması:Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şarkı ve şu anda dinlediğinizde hissettirdikleri.

Çocuğa bakar anne evine tapar anne
Gece gündüz çalışır yarını yapar anne
Gelin çiçek verlim yollarına derelim
Sevgi dolu türkülerle annemize verelim.

Bu şarkı bana anne ve çocuğun görevlerini çok iyi anlatıyormuş gibi geliyor. Anne çocuğunu yarına hazırlamak zorundadır. Bir annenin asli görevi budur. Koşullar böyle olursa Zaten çocukta annesini bir ömür boyu sever ve sevgiyle hatırlar.
Ben bu yazıyı hazırlarken iki küçük çocuk kapıya mendil satmaya geldi.:(((
Bu sırada bende yeni tanıştığım ve blogunda gezmekten zevk aldığım arkadaşım ayşegül'ü sobeliyorum.

28 Mart 2008 Cuma

GARNİTÜRLÜ TAVUK

En sevdiğim yemeklerden biridir. Bizde herkes çok sever garnitürlü tavuğu. İşyerinde özellikle favori yemeklerdendir tuzda tavuk ve garnitürlü tavuk. Bunlar olduğu gün bizim işyerinde başka yemek aranmaz. Yanındaki salata ise acılı emze salata. Birgün onunda tarifini vereceğim. Şimdi gelelim garnitürlü tavuğun tarifine:





MALZEMELER:


1 bütün tavuk(kemikli parçalanmış)
1 adet konserve bezelye
2 adet havuç
3 adet patates
2 adet soğan
2 adet domates
4 adet sivribiber
3 diş sarımsak
2 kaşık antep domates ve biber salçası karışık
1 su bardağı sıvıyağ
tuz,karabiber


YAPILIŞI:


Soğan halka halka doğranır tepsinin dibine yayılır. Üzerine parçalanmış kemikli tavuklar, üzerine bezelye, küpküp doğranmış havuç ve patates konulur.En üstüne domates ve biber konur. Ayrı bir kapta salça yağ , su tuz ve karabiber sos haline getirilir.Üzeri kızarıncaya kadar fırında pişirilir.

26 Mart 2008 Çarşamba

KREMALI SEBZELİ TAVUK ÇORBASI

Aslında bunun adı "kurtarma çorbası" olması lazımdı:))) Çöpe dökülmekten son anda kurtardığım bir garnitürlü pilavdı bu. İşyerinde iki gün önce çok işim olduğu bir gün arkadaşlar garnitürlü pilav istediler. Benimde çok işim olduğundan siz yapında yiyelim dedim. Onlarda o ona o ona söylerken pilav yardımcı ablanın üzerine kalmış. Ama nasıl olduysa pilav yarı çiğ yarı lapa olmuş. Herkes kararını verdi. Bu pilav yenmez dediler. Ne yapayım diye düşünürken aklıma çorba yapmak geldi. Çorba olunca herkes içti. Şimdi ben size iki türlü tarif vereceğim. Ya benim gibi pilavı lapa olanla için, yada bütün malzemeleri çiğden koyanlar için.





MALZEMELER:


1 su bardağı pirinç
1/2 krema
1 su bardağı garnitür
1 su bardağı haşlanmış didiklenmiş tavuk
2 çorba kaşığı un
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 lt su(tavuk suyu tercih)
tuz,karabiber


üzeri için:


tereyağı
kırmızıbiber


YAPILIŞI 1:


Un yağ ile kavrulur. Arkasından pirinçler konup biraz kavrulur. Üzerine su veya tavuk suyu konur. Arada sırada karıştırılarak pişirilir. Pirinçler pişince garnitür,tavuk,krema,tuzvekarabiber atılır 10-15 dakika daha kaynatılır. Ocaktan indirmeye yakın tereyağı ve kırmızıbiber ayrı bir tavada yakılıp çorbanın üzerine dökülür.


YAPILIŞI 2:


Un yağ ile kavrulur. Üzerine su veya tavuk suyu konur. İçine kurtarılmak istenen pilav atılır(benimki tavuklu garnitürlü pilavdı). Bir taşım kaynatılır. Krema,tuz ve karabiber atılıp 10-15 dakika daha kaynatılır. Ocaktan indirmeye yakın tereyağı ve kırmızıbiber ayrı bir tavada yakılıp çorbanın üzerine dökülür.

24 Mart 2008 Pazartesi

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ 19 VE KIYMALI KARNIYARIK BÖREĞİ

Resmine bakıpta aldanmayın hariki bir börektir bu. Bizim ailede börek sevmiyorum diyenlerin bile bayıldığı bir börek. Neden çünkü içi kıyma dolu. Bizimkilerin aklına börek deyince kıymalısı gelir. Börek kıymalıysa güzel olmuştur. Diğer çeşitler mırınlı kırınlı yenir yada bazen hiç yenmez.(bazıları tarafından babam ve eşim). Resmin bozukluğuna gelince tamamen benim cep telefonuyla resim çekip becerememden kaynaklanıyor. Asıl görüntüsü ise çok güzel. Birde ben gene tabaktaki görüntüsünü çekemedim. bunu ben yanıda sarımsaklı yoğurtla servis ettim. Muhteşem bir lezzeti oldu. tavsiye ederim. Bende bu güzel börekle porselen demlik çay saati etkinlikleri 19'a katılmak istedim. Bu hafta ki ev sahibimiz yemek güncesi arkadaşımız. Ona Allah kolaylık versin diyorum.Tarife geçiyorum.





MALZEMELER:


6 adet yufka
500 gr kıyma
maydanoz(arzuya göre)
tuz, karabiber
kırmızıbiber

sosu için:


3 yumurta(1 tanesinin sarısını üzeri için ayırın)
1 kase yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ


üzeri için:


1 domates
3 sivri biber


YAPILIŞI:


Kıyma tavada kavurulur. Ocaktan indirirken maydanoz, tuz, karabiber ve kırmızıbiber eklenir ve soğumaya bırakılır. Büyük bir kasede böreğin sosu olan bütün malzemeler çırpılır. Geniş bir tezgaha birinci yufka açılır. Üzerine bolca sos sürülür, ikinci yufka açılır. Sekiz eşit üçgene bölünür. İki katlı üçgenlerin geniş tarafına kıymalı harçtan bolca konulup geniş sigara böreği şeklinde sarılır. Sarılan yer alta gelecek şekilde tepsiye dizilir ve bıçakla böreğin üstünden küçük yarıklar açılır. o yarıklara bir dilim domates ve biber konur. 180 derecelik fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.

22 Mart 2008 Cumartesi

GÜLDEN'İN SİMİT POĞAÇASI VE BURÇİN'İN HİNDİSTAN CEVİZLİ KURABİYESİ

Başlığı gören bana ne der acaba. Gülden'in simt poğaçası, Burçin'in hindistan cevizli kurabiyesi. Ama neyapayım öyle. İsterseniz olayı baştan anlatayım. Burçin'in beni ziyarete geleceğini duyunca değişik bir çeşit yapmak istedim.Tabi ki ilk durak Gülden'ciğimin bloğu.Tatlı yapmıştım. İçli tatlı (tarifi hemen bir alta) ve limonlu sütlaç. Tuzlu bir şeyler lazımdı bana. Daha öncede görmüştum bu tarifi. Misafir geldiği bir gün yaparım demiştim ama aklımdan çıkmış. Görünce hatırladım. Burçin'inde gelmesini fırsat bilip hemen yaptım. Çok basit bir o kadarda lezzetli bir poğaça. Yani poğaçamı desem simit mi bilemedim. Kıyır kıyır ağızda dağılan bir lezzeti var. Resimde görülen tepsiyle iki tepsi yaptım. Kahvaltıyada kalsın diye ama bir parça bile kalmadı. Poğaça türü şeyleri sevmeyen eşim bile ne güzel olmuş diye iki tane birden yedi. Bir daha isterim dedi. Ya bu erkeklerinde işi hiç belli olmuyor:))) Ben onu hiç hesaba katmamışken, böyle şeyler yemez o derken neredeyse tepsiyi sıyıracaktı:))) Orjinal tarifi görmek isteyenler Gülden'in tarifine baksınlar. Ben hiçbir değişiklik yapmadım. Yanlız ben iki ölçü hazırladım. Birde benim bezilerim biraz daha Gülden'inkinden büyük olmuş.



MALZEMELER:

2 yumurta (1 tanesinin sarısı üzerine sürmek icin)
1 kahve fincan yoğurt.
1 kahve fincan sıvı yağ
250 gr margarin (oda sıcaklığında)
1 paket kabartma tozu
tuz
aldığı kadar un
200 gr beyaz peynir
200 gr kaşar rendesi
maydanoz
susam



YAPILIŞI:

Sıvıyağ, margarin, yoğurt, yumurtayı yoğurma kabına alıyoruz, iyice karıştırıyoruz. Kabartma tozunu ve tuzu ilave ettikten sonra, aldığı kadar un katarak elimize yapışmayacak yumuşaklıkta hamur elde ediyoruz. Kaşar ve beyaz peynirimizi karıştırıyoruz. Maydonozu incecik kıyıp peynirlerimizle harmanlıyoruz. Hamurumuzdan orta büyüklükte parçalar alıp yuvarlıyoruz. Ortasını iki elimizin baş parmağıyla çevirerek çukur olmasını sağlıyoruz. Tüm hamurumuzu bu şekilde şekillendirerek fırın tepsimize geniş aralıklarla diziyoruz. Ortasına peynir topağı koyup elimizle yassılaştıracağımızdan simit poğaçalarımız yer kaplayacağı için geniş aralıkla diziyoruz. Peynirli harcımızdan ceviz büyüklüğünde sıkı topaklar yapıyoruz. Yuvarlayıp hamurumuzun çukur kısmına itina ile koyup, avuç içimizle hamuru bastırıyoruz. Simit şeklini alan hamur genişleyecektir. Fırçamızla kenarlarına yumurta sarımızı sürüp, susamımızı serpiyoruz. 200 derecede üzeri kızarancaya kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun.



Gelelim Burçin'in kurabiyesine. Belkide bana kızacak bloga niye koydum diye. Ama bilirsiniz benim sizlerle paylaşmam lazım. Gelirken kendinin spesyali olan bu kurabiyeleri yapmış bana. Ama getiren kişi çok acale edince görüntüsü biraz bozuk olmuş diyor. Ama bence çok güzel. Hele lezzet harika. Acele işe şeytan karışır derler ya. Lezzetini tatmanız gerekir muhteşem. Eline sağlık Burçin. Tabi durur muyum tarifini aldım. Tabi ki sizin için kendimi düşünüyorsam naberdim:)))

MALZEMELER:

1 paket margarin
3 veya 4 su bardağı un(kepekli un tercih)
7 yemek kaşığı toz şeker
2 yumurta sarısı
1/2 su bardağı hindistan cevizi
1 yemek kaşığı tarçın
vanilya

Üzeri için:

2 yumurta beyazı
hindistan cevizi

YAPILIŞI:

Bütün malzemeler yoğurulur. Kulak memesi kıvamında olacak. Yuvarlanıp üzeri ilk önce yumurta beyazına sonra hindistan cevizine batırılır.180 derecelik fırında üzeri kızarmadan pişirilir.


20 Mart 2008 Perşembe

İÇLİ TATLI



Dün yaptığım bu tatlı harika bir tatlı oldu.Eşim, görümcem,ben yani yiyen herkes bayıldı. Görümcelerim tarifini istedi. Tek kelimeyle muhteşem bir tatlıydı. tarif benim değil Funda' nın yani defneylebirlikte arkadaşımın. Ne zamandır aslında böyle basit ama lezzetli bir tatlı tarifi aranıyordum. Funda'nın blogunda görünce iştededim ne zamandır aradığım tatlı. Eşim bayılır böyle şerbetli tatlılara bayılır. Bir sütlaca birde şerbetli tatlılara. Ne zamandır "bir tatlı yapmadın ki yiyelim " deyip duruyordu. Hatta o gün evde profitrol vardı yemedi. Bir kaç gün öncede bu tarifi aldım sıraya koydum yapmak için hemen çıkardım tarifi yapmaya başladım. Hiçbir değişiklik yapmadan aynen uyguladığım için tarif vermiyorum sizi arkadaşımın bloguna yönlendiriyorum. Eline sağlık Fundacığım. Süper bir tatlı. Herkese denemesini tavsiye ederim.Tarife bakmak isteyenler buraya tıklayın.
Fotoğraflar iyi çıkmadı biraz artık kusura bakmayın.Cep telefonuyla bazen böyle oluyor.

19 Mart 2008 Çarşamba

KANDİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bütün kandil gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken önemli bir takım afv ü mağfirete nail olma, ecr ü sevap kazanma, manevî terakki kaydetme, bela ve musibetlerden kurtulma ve rıza–i İlâhiye ulaşma vesileleri vardır ki, bunlardan bazılarını maddeler hâlinde kısaca ve toplu olarak yeniden hatırlamakta yarar var:
1. Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
2. Peygamber Efendimiz (sas)’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
3. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar,111 onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
4. Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
5. Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
6. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
7. Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
8. Mü’minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
9. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
10. Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
11. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
12. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
13. O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
14. Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va’z ü nasihat dinlenmeli; şiirler okunmalı; ilâhî ve ezgilerle gönüllerde ayrı bir dalgalanma oluşturmalı.
15. Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
16. Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı.
17. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
18. Hayattaki manevî büyüklerimizin, üstadlarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
19. Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
Bütün arkadaşlarımın ve müslüman aleminin "mevlid kandilini" kutlarım. Hepimize Allah'tan (c.c.) mübarek olmasını dilerim. Aslında düşüncelerim çok farklıydı. Ama cenazemiz var. Onunla uğraşıyoruz. Dilediğim gibi olmadı. Ustamızın babası vefat etti. Onun işleri ile uğraşıyoruz. Arkadaşlar uğrayamazsam kusura bakmayın.

18 Mart 2008 Salı

İLK SOBE

Evet arkadaşlar bu benim ilk sobem. Ebem ise tigeraymen. Bana iyilik mi yaptı kötülük mü bilemiyorum? Şaka şaka. Yalnızca heyecanlıyım. Sağolsun Aymen' de seni sobeledim dedi, bitirdi. İnsan biraz yardımcı olur dimi:)))Anladığım kadarıyla konu sık ziyaret edilen bloglar ve içerikleri hakkında düşünceler ve bilgiler. Tam sıraya koyamayacağım ama ziyaret ettiğim Arkadaşları aklıma geliş sırasına göre yazacağım.
Gülden'cenin mutfağı:
Gerçekten tam Gülden'in mutfağı kendi tariflerini bulup buluşturup yapar. Kendine özel yemekleri vardır. O değişik ve güzel tarifler kraliçesidir. Dosttur,candır. Daha bir çok kelimeler var onun için söylenecek ama bana kalsın. Bu kadar güzel lafın arkasından Gülden'im sobe:)))
Akasya esintileri-Nuray:
Hem elişleri, hem yemekleri süper. Herşeyden anlar. Memleket memleket gezer. Cana yakın sıcakkanlıdır. Nuray'ım sobe.
Nino'nun Mutfağı:
Blogumu iiiiilk kurduğumda bana ilk yorum yapan kişi.Benim için herzaman çok özel olacaktır. On parmağında on marifet.Ev kadını,öğrenci,anne,eş yok yok. Hepsinde de çok başarılı. Bu kadar işin arasında merak etme arkadaşşım sana sobe demeyeceğim. Ama tabi istersen katılabilirsin:)))
Tiger Aymen:
Yazılarını çok beğeniyorum. Memleketimde yaşıyor. Bazen Antep'lileri çok sert eleştirse de üstüme alınmıyorum. Hatta bazen hak verip gülüyorum. Olmazsa olmaz blog arkadaşlarımdan.
Bahar Habercisiyim:
Gurbetçi arkadaşlardan biri.Yazılarınıda yemeklerinde beğenerek takip ederim. Yazılarında çok güzel konulara parmak basıyor. Bazen yazılarından çok etkileniyorum.
Lavantin:
Güzel arkadaşım seni unutmuş değilim.Gurbetçi bloglardan biridir.Hemşerimdir. Özeller arasındadır. Yaptığı yemeklerle beni çocukluğuma ve memleketime götürür. Bloguna uğrarken aç olmamanız şiddetle tavsiye olunur.(Aymen'den alıntıdır:)))Bu sırada arkadaşım seni sobelesem nasıl olur:))
Sefertası:
Canım Belgin'im. Bugünlerde pek ortalarda görünmüyor. Ama inşallah aramıza çabuk döner. O güzel tariflerini özledim.
Yaren'den Tarifler:
Yaren seni es geçmek olmazdı. Her gün acaba bugün ne yapmış dediğim arkadaşım. Bu sırada hazır bugün rahatlıyorsun.Yaren'ciğim sobe:))
Damak Tadında:
Pastaları muhteşem.Çeşit çeşit harika pastalar yapar. Bir numaradır.
Mucizem Beni Bul:
Mucizesinin kendisini bulması için Allh'a dua eden ve sabırla bekleyen ve bu sırada o güzel tariflerini bizimle paylaşan Arkadaşım. Hepiniz onun için dua edin. Bu sırada sende sobelendin.
Defne'yle Birlikte:
Kızımın adaşı, hemşerim sayılır. Oda memleketinden ayrı bir öğretmen. Örgü,yemek,tatlı herşeyden anlar.Hızlı ve pratiktir.
Lütfen ziyaret ettiğim diğer arkadaşlar alınmasın.

17 Mart 2008 Pazartesi

PEYNİRLİ KURABİYE

Bu tarifi daha önce denemiştim.Hemde sefertası(Belgin)'ciğimden almıştım. Bu sefer o tarifi biraz daha geliştirerek hamurun içine beyaz peynir katıp yoğurdum.Eski tarifimi hatırlamak isteyen arkadaşlar buraya tıklasın. Öyle de çok güzeldi ama bu da sanki farklı bir tarif gibi oldu. Herkes çok beğendi. Ağızda dağılan kıyır kıyır bir kurabiye oldu. Yanlız peynir eklediğim için unu biraz daha fazla koydum. Birde peynirde yeteri kadar tuz vardır diye tuz koymadım, köri ilave ettim.





MALZEMELER:

1 paket margarin
1 çay bardağı sıvıyağ
2 adet yumurta
250 gr beyaz peynir
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı pul biber
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı köri
un

Üzeri için:

yumurta sarısı

YAPILIŞI:

Margarin eritilir ve ılıtılır, sıvıyağ, baharatlar, beyaz peynir, yumurta, kabartma tozu ve aldığı kadar un eklenip yumuşak bir hamur yoğurulur. Yağlanmış fırın tepsisine yuvarlanarak dizilir. Yumurta sarısı sürülerek 180 derecelik fırında pişirilir.

15 Mart 2008 Cumartesi

PATATESLİ PİDE

Dün işyerinde herzaman yaptığımız ve çok sevdiğimiz patatesli gevrek bir pide yaptık. Biz işyerinde patatesin her türünü çok seviyoruz. Ama bu pidenin yeri başka. Bugün patatesli pide yapalım mı deyince herkesden evet diye sesler yükseliyor.

Bugün lafı uzatmadan tarifi vereceğim.





MALZEMELER:


4 büyük boy patates
2 soğan
1 kaşık karışık salça
1 demet maydanoz
tuz,karabiber


Hamuru için:


1/2 paket maya
1 bardak süt
3 bardak su
tuz
un




YAPILIŞI:


Hamur bütün malzemeler karıştırılarak yoğrulur. Mayalamaya bırakılır. Bu sırada iç hazırlanır. Soğan yemeklik ince ince doğranır, kavrulur.Salça eklenir, kavrulur. Patatesler haşlanıp rendelenir, tencereye eklenip kavrulur. Tuz ve karabiber eklenir. Soğumaya bırakılır. Mayalana hamur bezilere ayrılır. mayalanmaya bırakılır. Dinlenen pide hamuru açılır içi konup kapatılır. Biz taş fırında pişirdik. Bulabilirseniz tavsiye ederim.
Bu sırada bizimkisi iiiiince hamurlu çıtır çıtır bir pide oldu. Birde uzunluğuna bakın. Fotoğraf makinesine sığdıramadım.ELİNE SAĞLIK MESUT USTA.

13 Mart 2008 Perşembe

AĞAÇ FALI

Burçin'ciğim gene bana güzel bir yazı göndermiş. Sağol canım gene beni düşünmüş. Sana teşekkür ederim. Denemenizi tavsiye ederim. Güzel sonuçlar çıkıyor.
Doğduğunuz gün, hangi ağaça benzediğiniz ortaya çıkarıyor. İşte tarihler ve özellikleriniz...
23-31 Aralık : Elma Ağacı
01-11 Ocak : Köknar
12-24 Ocak : Karaağaç
25 Ocak-3 Şubat : Selvi
04-08 Şubat : Kavak
09-18 Şubat : Sedir
19-28 Şubat : Çam
01-10 Mart : Salkımsöğüt
11-20 Mart : Ihlamur
21 Mart : Meşe
22-31 Mart : Fındık
01-10 Nisan : Üvez
11-20 Nisan : Akçaağaç
21-30 Nisan : Ceviz
01-14 Mayıs : Kavak
15-24 Mayıs : Kestane
25 Mayıs-3 Haziran : Dişbudak
04-13 Haziran : Gürgen
14-23 Haziran : İncir
24 Haziran : Huş
25 Haziran-4Temmuz : Elma
05-14 Temmuz : Çam
15-25 Temmuz : Karaağaç
26 Temmuz-4Ağustos : Selvi
04-13 Ağustos : Kavak
14-23 Ağustos : Sedir
24 Ağustos-2 Eylül : Çam
03-12 Eylül : Salkım söğüt
13-22 Eylül : Ihlamur
23 Eylül : Zeytin
24 Eylül-3 Ekim : Fındık
04-13 Ekim : Üvez
14-23 Ekim : Akçaağaç
24 Ekim-11 Kasım : Ceviz
12-21 Kasım : Kestane
22 Kasım-1 Aralık : Dişbudak
02-11 Aralık : Gürgen
12-21 Aralık : İncir
22 Aralık : Kayın

Elma : (Aşk) Cazibeli, fiziksel olarak dikkat çekici, etkileyici...Hoş bir auraya sahip. Flörtöz ve maceraperest ama hassas ve her zaman asik birtip. Sevmeye ve sevilmeye merakli. Sadik ve hassas bir es. Cömert. Bilimsel konulara yetenegi var. Bugün için yasar. Hayalgücü yüksek.
Kestane : (Dürüstlük) Alışılmadık bir güzelliği vardır ama insanları etkilemek gibi bir derdi yoktur. Adil ve neşelidir. Doğuştan diplomattır. Çok kolay huzursuzluğa kapılır ama her türlü ilişkisinde hassastır. Bazen olağandışı davranır. Sevgili bulmakta güçlük çeker.
İncir : ( Hassasiyet) Çok güçlü, bağımsız, tartışmalara ve zıtlıklara fazla izin vermeyen, aile hayatına düşkün, iyi bir baba ve hayvan severdir. Sosyal bir kelebek gibidir. Espriden anlar, aylaklığı ve tembelliği de sever. Bencilliği vardır. Akıllı ve pratiktir.
Dişbudak : (Hırs) Farklı bir çekiciliğe sahip, hayat dolu, talepkar, düşüncesizce hareket eden ve eleştirilere kulak asmayan biri. Hırslı, akıllı, yetenekli, kaderine hükmetmeyi seven, egoist olmaya elverişlidir. Ama ona güvenebilirsiniz. Bazen beyni kalbine hükmedebilir. İlişkiler çok ciddiye alır ve sadıktır.
Kayın : (Yaratıcılık) İyi bir zevki vardır. Görünüşe ve kendi görüntüsüne önem verir. Materyalistik sayılır. Hayati ve kariyeri için çok ve düzenli çalışır. Ekonomiktir. Gereksiz risklere girmez. Makul bir tiptir. Diyet ve sporla fizikine dikkat eder
Huş : (Esinlenme) Hayat dolu, etkileyici, elegan, arkadaş canlısı, gösterişten uzak, mütevazı, aşırılıklardan hoşlanmayan, kaba şeylerden nefret eden biridir. Doğal ve sakin bir yaşamı tercih eder. Fazla tutkulu değildir. Hayal gücü yüksek ve az hırslıdır. Sakin ve uygun ortamlar yaratır.
Sedir : (Güven) Zarif, her ortama ayak uydurabilen, lüksü seven, sağlığına dikkat eden, kendine güvenen, başkalarına da biraz yukarıdan bakan biridir. Kararlı,sabırsız ve başkalarını etkilemeyi sever. İyimserdir ve beceriklidir. Tek ve gerçek aşkını bekler. Çabuk karar verir.
Selvi : (Sadakat) Güçlü, fiziksel olarak kaşlı, her ortama uyabilen, hayatla fazla uğraşmayan, hoşnut, iyimser, paraya meraklıdır Yalnızlıktan nefret eder. Kolay kolay tatmin edilemeyecek kadar tutkuludur. Ama sadıktır. Modu çabuk değişir. Kurallara boyun eğmez. Biraz da ukala ve ilgisizdir.
Karaağaç : (Asil): Müşfik, fiziksel olarak düzgün, giyimine dikkat eden, taleplerinde aşırılığa kaçmayan, insanlara neşe verebilen, liderlik etmeyi seven ama kendisi altta olmayı sevmeyen biridir. Dürüst ve sadık bir estir. Başkaları için karar vermeyi sever. Cömerttir. Pratik zekası güçlü ve iyi bir espri anlayışı vardır
Köknar : (Gizem) Sıra dişi bir zevki vardır. Sofistike ve kadirşinastır. Güzel olan her şeyi sever. Dik başlı, çabuk mod değiştiren,bencil olmasına rağmen kendisine yakın olanlarla ilgilenen biridir. Çok mütevazı olduğu söylenemez. Hırslıdır. Memnun edilmesi zor bir sevgilidir. Çok arkadaşı vardır. Çünkü ona güvenebilirsiniz. Fındık : (Olağanüstü) Çekici, anlayışlı, insanları nasıl etkileyeceğini bilen, fazla talepkar olmayan, sosyal hayatta aktif ve girişken hatta dövüşken biridir.Popülerdir. Psikolojik durumu çabuk değişir. Kaprisli bir aşıktır. Ama dürüst ve eşine toleranslı davranır. Kusursuz bir yargı yeteneği vardır.
Gürgen : (Zevk sahibi) Cool bir güzel. Diş görünüşüne ve bakımlı Olmaya dikkat eder. Zevk sahibidir. Başkalarını kendinden fazla düşünür. Hayati mümkün olduğunca kolay bir hale getirmeye çalışır. Disiplinli bir hayat için kılavuzluk eder. İlişkilerinde kibardır. Farklı Sevgililer bulmak ister. Duygularıyla ilgili olarak mutluluğu yakalaması kolay olmaz. Çoğunlukla da başkalarına güvenmez. Kararlarından da asla emin olmaz. Ihlamur : (Şüphe) Hayatin ona getirdiklerini kabul eder. Kavga ve tartışmadan nefret eder. Çalışkandır, tembelliği ve bencilliği hiç sevmez, streslidir. Yumuşak huylu ve merhametlidir. Arkadaşları için çekinmeden fedakarlık yapar. Becerikli olmasına rağmen bunları değerlendirmesini bilmez. Mızmızdır. Kıskanç fakat vefalıdır.
Akçaağaç : ( Özgür zeka) Hayal gücü ve orijinalliklerle dolu hiç de sıradan olmayan biridir. Utangaç, hırslı, gururlu, kendine güvenli, yeni deneyimlere aç biridir. Genellikle sinirli ve gergin bir yapısı vardır. Hafızası kuvvetlidir. Çok kolay öğrenir. Aşk hayati biraz karmaşıktır. Başkalarını etkilemeyi sever.
Meşe : (Cesaret): Sağlam yaradılışlı, cesur, güçlü, bağımsız ve girişkendir. Acıma duygusu çok yoktur. İşini sansa bırakmayı sevmez. Ayaklarını yere sağlam basmak ister. Hareketlidir
Zeytin : (Erdem): Güneşi, sıcak havaları sever. Makul biridir. Kibar duyguları vardır! Agresyon ve şiddetten kaçınır. Sakin ve toleranslıdır. Adalet duygusu gelişmiştir. Hassas, kıskançlıktan uzak bir yapısı vardır. Okumayı ve sofistike insanlarla muhatap olmayı sever
Çam : (Titiz) Uyumlu ilişkileri sever. Dinç ve güçlüdür. Nasıl rahat edilebileceğini bilir. Doğal ve hareketli biridir. İyi bir partnerdir Çok arkadaş delisi değildir. Çabuk aşık olur ama ateşi çabuk söner. Her şeyden kolay vazgeçebilir. İdeali bulana kadar her şey geçicidir. Güvenilir ve pratiktir.
Kavak : (Tatminsiz) Fazla kendine güvenmeyen, sadece gerektiği zaman cesaretli olan biridir. Arkasının güçlü olmasını ve sıkı insanlarla muhatap olmasını sever. Çok seçicidir. Genellikle yalnızdır. Artistik bir doğası vardır. Kin tutar. İyi bir organizatördür. Felsefi takılmayı sever. Ama her durumda güvenilebilir biridir. İlişkilerini de çok önemser.
Üvez : (Hassasiyet) Dikkat çekici, neşe verici, bencillikten uzak dikkat çekmeyi seven biridir. Hayata bağlıdır. Yerine ve duruma göre hem bağımlı hem bağımsız olabilir. Zevklidir. Duygusal, hassas, tutkulu ve artistik özellikleri vardır. İyi bir eş olur ama çok zor affeder.
Ceviz : (Tutku): Garip ve zıtlıklarla dolu biridir. Egoist ve agresiftir. Beklenmedik tepkiler gösterir. Asil bir ruhu vardır. Spontanedir. Çok hırslıdır ve hiç esnekliği yoktur. Zor ve alışılmışın dışında bir estir. Çok zor beğenir. Sadece takdir eder. Çok kıskanç ve tutkuludur. Uyum göstermek için fazla fedakarlık etmekten de hoşlanmaz. İlginç stratejiler üretir.
Salkımsöğüt : (Melankoli) Güzel ve çok melankoliktir. Etkileyicidir. Güzel ve zevkli şeylere meraklıdır. Seyahat etmeyi sever. Hayalperesttir. Kaprisli ama dürüsttür. Başkalarının duygularına önem verir.Çabuk etki altında kalır ama beraber yaşanması zordur. Talepkardır. Sezgileri de kuvvetlidir. Aşıkken acı çeker ama demir atabileceği birini bulabilir.

PORTAKAL TATLISI



Bugün bu yaptığım tatlıya bayıldık. Tarifini canım arkadaşım GÜLDEN' ciğimden aldım. Yapacak işimin olmadığı bir saatte akşam evde ne tatlı yapsam diye Gülden'imin sayfasında gezinirken, birde ne göreyim "portakallı tatlı". Evde bir sürü portakal var ama doğru dürüst yiyen yok. Bu tatlı tam bana göre dedim yazdım tarifini eve gittim hemen yapmaya koyuldum. Ama birde baktım ki evde vanilya bitmiş. Ne yapayım ne koyayım diye düşünürken aklıma açılmış yarım duran kremam geldi. 100 gr kadardı. Başka hiç bir değişiklik yapmadım. Arkadaşımın tarifini aynen uyguladım. Aman bir güzel olmuş. Kızım bile bayıldı. Evde doğal meyveli yoğurt. Artık sık sık yapacağım. Kızıma dışardan meyveli yoğurt almaktan iyidir. Bugün tatlıya tarif için sizi Gülden'cenin mutfağına yolluyorum. Bu sırada Gülden'im eline sağlık. Tariflerini denemeye devam edeceğim. Arada bakarsın süpriz yapar sitemde yayınlarım.
NOT:Kremayı yoğurtla birlikte koydum.

11 Mart 2008 Salı

YOĞURTLU ÇORBA

Bugün size tarif edeceğim çorba bizim evde çoluk çocuk çok sevilen bir çorba. Kızım ek besinlere ilk başladığında pek yiyemiyordu. Pirinçler ağzına gelince midesi bulanıyordu. Ama şimdi gönlü olursa çok rahat yiyor. Ben bu çorbayı iki türlü yapıyorum. Birisi çok koyu neredeyse pilava yakın olan babam için. Benim kendi evimde yaptığım ise daha sulu Ama özlü olanı. Yani ne du su olacak ne pilav gibi. Bu babam için yaptığım usul. Ölçüleri azaltıp çoğaltmak sizin elinizde. Ama benden tavsiye sakin yoğurdunu az kullanmayın. Yoğurt hem çok vitaminli hemde lezzet veriyor. Bu çorba evde kalmış pilav yada buğdaylada çok güzel oluyor ve benim bildiğim buğdayla pişenine "lebeniye" deniyor. Birgün size buğyla pişenininde tarifini veririm. Bir tavsiye daha vereyim. Süzme yoğurtla yaparsanız hem yoğurt tadı daha yoğun ama ekşimtrak olmuyor, hemde yoğurt kolay kesilip sulanmıyor. Çünkü yoğurtun içindeki o sarı hafif acı suyu süzerken altta kalıyor. Yoğurtlu yemekleri mümkün olduğunca süzme yoğurtla yaparsanız tadı daha güzel olur.







MALZEMELER:


100 gr kıyma
1/2 su bardağı pirinç
1/2 haşlanmış nohut
1 litre et suyu
tuz


yoğurt için:


250 gr süzme yoğurt
1 yumurta
2 kaşık un
1 bardak et suyu

süslemek için:


sade yağ
nane,karabiber


YAPILIŞI:


İlk önce ocağa konulan tencereye pirinç ve et suyu ilave edilir. Pirinçler iyice açılana kadar pişirilir. Ayrı bir tencereye yoğurt, yumurta, un ve etsuyu alınır. İyice çırpılır. Hiç pütür kalmaması gerekir. Ocağa alınır ve karıştırılarak kaynatılır. Eğer çok koyu olursa pirincin et suyundan ilave ederseniz yoğurdun kesilmesine de engel olmuş olursunuz. Hafif kaynayan yoğurt yavaş yavaş karıştırarak pirinçli et suyuna ilave edilir. Öylede bir taşım kaynatılır ve tuzu ilave edilir. İsteyen bu aşamada çorba koyu ise kaynar su ilave edebilir. Bir tavada yağ, nane ve karabiber yakılır. Çorba tabağa konur üzerine naneli yağ ile süs yapılır.

8 Mart 2008 Cumartesi

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ 18 VE İKİ RENKLİ UN KURABİYESİ

Haftalar ne kadar hızlı geçiyor. Gene bir haftanın sonuna geldik bile. Tabi giden bu haftalar ömrümüzden gidiyor. Koskoca 7 gün nasılda bitti. İnanamıyorum. Bazı haftalar bana böyle oluyor. Sanki zamanın su gibi aktığını düşünüyorum. Porselen demlik çay saati etkinlilerinin 18 olmuş bile. Ben aranıza katıldığımda ya 8 ya 9'uncusu idi. Daha ilk haftalar birşeyden haberim olmadığı için ilklerinede katılamamıştım. Ya ne oldu sanki yaşlanmaktan korkuyormuşum gibi konuşmaya başladım:))) Asıl konum porselen demlik çay saati idi. Konu nerelere geldi. Neyse konuyu fazla dallandırıp budaklandırmadan etkinliğin bu haftaki ev sahibi arkadaşımız kadının mutfağı arkadaşıma teşekkür ederim daveti için. Bu hafta etkinliğe katıldığım tarifim görümceme ait. Bu sefer Şile'ye geldiğinde sıkça yapıp yediğimiz güzel, ağızda dağılan hoş bir tariftir. Kendisi tatil bitip İstanbul'a döndükten sonra ben bir iki kere daha yaptım. Hatta tek renkli olarakta yaptım. Kızım bile bayıldı. Eşim kurabiyeleri sever ama ağızda dağılanını. Onun için bu kurabiye bizim evde çok beğenildi.

Bu resmi üzerlerine pudra şekeri dökmek için geniş bir tepsiye aldığımda çektim. Tam tepsiye aldım pudra şekerini döktüm telefon çaldı. Geldim ki Funda olaya çoktan dalmış.

Tarife gelince:




MALZEMELER:


1 paket margarinveya tereyağı

1 çay bardağı sıvıyağ

5 çorba kaşığı pudra şekeri

4 çorba kaşığı nişasta

1 paket vanilya

1 kaşık kakao

aldığı kadar un


YAPILIŞI:


Kakao hariç bütün malzemeler yoğrulur. Ele yapışmayan bir hamur elde edilir. Hamur iki eşit parçaya bölünür. Bir parçasına kakao eklenip yoğurulur. Bir parça renkli hamurdan koparılıp uzun parmak kalınlığında şerit yapılır. Birde renksiz hamurdan. Sonra ikisi birleştirilip fazla bastırılmadan şerit yapılır. ve verevine bıçakla kesilir. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisinde 170 derecede üzeri kızartılmadan pişirilir.

7 Mart 2008 Cuma

ANTEP USULU PATATES TAVASI

Aslında bunun ismi "patates tavası". Ama buralarda patates tava deyince akla kızartması geliyor. Bizdede tava deyince fırına atılan tepsi yemekleri akla gelir. Dün yemek düşün düşün yemek bulamadık. Kadir usta bize "size bir yemek yapayım" dedi. Bu patates tavasını yaptı. Aslında bu yemeğe kıyma konur ama biz koymasını istemedik. Çünkü bizim her yemeğimizde et bol miktarda oluyor. Bu da etsiz olsun dedik. Aslında biraz teredüdlüydük. Çok yavan olur mu diye düşündük. Ama o kadar etten bıkmıştık ki denemekte fayda var dedik ve iyi ki denemişiz. Süper oldu. Denemenizi tavsiye ederim. Bizim ki biraz acılı olmuştu siz biberi kendinize göre ayarlayabilirsiniz.



MALZEMELER:

4 büyük patates
1 büyük soğan
3-4 diş sarımsak
2 adet domates
2 adet sivri biber
2 kaşık biber salçası
1 kaşık domates salçası
2 kaşık pul biber
tuz,karabiber

YAPILIŞI:

Patatesler küp küp doğranır tepsiye konulur. Soğanlar halka halka doğranır. Salça, tuz, karabiber ve sarımsak üzerine koyulur. Bir güzel harmanlanır. Üzerine domates ve biber doğranır. Suyu ve yağı eklenir. Fırına verilir. Patatesler pişip yemek özleşince fırından çıkarılır.

6 Mart 2008 Perşembe

FUNDA HİKAYELERİ

Arkadaşlarım canımın sıkıntısından blogumun görüntüsünü değiştirdim. Yetmedi kızımın resimlerini eklemeye karar verdim. İşte ablaları ve teyzeleri bu Funda.

Kendisi dedesi tarafından fenerli yapılıp, daha sonra dayısı tarafından çarşı marşı dinletilip "fenerbeşik" diye bir kavram yaratan şirin mi şirin tatlı mı tatlı Fundam. Günün anlam ve önemini belirttiği için ilk başa bu resmi koydum. Kızım hiç uğraşmadan fenerli olanlardan. Nerede fenerin ablemini görse dedenin der. Nerede kafası kel fenerbahçe formalı birini görse "a bak Carlos" der. Fener maçı oynamırken Carlos'a yemek ikram eder. Çikolata verir. Yani anlayacağınız Carlos kızımın arkadaşı:))


Funda kar topu oynuyor ve kardan adam yapıyor. Babası kar toplayıp kar topu yapıp Funda'ya veriyor, Funda'da başkalarına atıyor. O kadar mutlu olmuştu ki Funda o gün anlatamam size. Kardan adamı da size biraz sonra göstereceğim. İnşallah çocuğun kafasında kardan adam şekli böyle kalmaz:))


İşte size kardan adam nasıl buldunuz. Ben buna "kardan yaratık" dedim.:)))
Size dört mevsimi mevsimi yaşatıyorum. Funda karpuz seçiyor. Tabi bunlar meşhur "Şile karpuzu" . Farkı ne derseniz içi pembe renklidir, ama tadı çok güzeldir. Temmuz ayı gibi çıkar. Bu kamyon bizim karpuzcumuzun kamyonu. Bizim ailede karpuz çok sevilir. Eşim başta olmak üzere babam, kardeşim, annem ve tabiki Funda. Babamın ve eşimin yazın başlıca yemeği karpuzdur. Yazın Şile'ye gelenlere mutlaka denemelerini tavsiye ederim.

5 Mart 2008 Çarşamba

ALYANS PARMAĞI


Burçin'ciğim gene güzel bir yazı göndermiş. Sizinle paylaşmak istedim. Çok teşekkür ederim Burçin.
Resmi ekledim sonunda :))
Alyansı neden dördüncü parmağımıza takmalıyız? Bunun, Çinliler’in anlattığı çok güzel ve inandırıcı bir açıklaması var... Başparmak, anne-babanızı, İşaret parmağı, kardeşlerinizi, Orta parmak, sizi, Dördüncü parmak (yani yüzük parmağı), hayat arkadaşınızı, Ve serçe parmak, çocuklarınızı temsil eder. İlk önce avuçlarınızı birbirine bakacak şekilde açın. Orta parmakları bükün ve sırt sırta birleştirin. Daha sonra kalan dört parmağınızı da şekildeki gibi açıp, uç uca getirin. Şimdi, anne babanızı temsil eden başparmaklarınızı ayırmaya çalışın... Açılacaktır, çünkü anne babanız sizinle birlikte ömür boyu yaşamayacaktır. Er ya da geç onlardan ayrılmak zorundasınız. Baş parmaklarınızı önceki gibi birleştirip, kardeşlerinizi temsil eden işaret parmaklarınızı ayırın. Onlar da ayrılacaktır, çünkü kardeşleriniz kendi ailelerini kurup, ayrı bir hayat seçer. İşaret parmaklarınızı birleştirip, çocuklarınızı temsil eden serçe parmaklarınızı ayırın. Onlar da ayrılıcak, çünkü çocuklar da evlenir ve bir gün kendi hayatlarını kurar. Son olarak serçe parmaklarınızı birleştirip, eşlerinizi temsil eden yüzük parmaklarınızı ayırmaya çalışın. Ayıramadığınızı görünce şaşıracaksınız. Çünkü karı-kocalar hayat boyu bir arada yaşarlar... İyi günde ve kötü günde...

3 Mart 2008 Pazartesi

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ 17 VE KÖMME

Bugün aslında daha önce çok yaptığım ama yemeğimle arkadaşımda yapılışını daha değişik görünce denemek istediğim bir tarif oldu. O da bu güzel tarifi yaşamın kıyısında arkadaşımızdan almış. İkisinin de ellerine sağlık. Hemen Mesut usta'yla kolları sıvadık. Ama biz iç malzemeli yaptık. Birde güzel oldu ki yemede yanında yat biraz iç malzemeyi fazla kaçırmışız. Hamuru ince malzemesi çok oldu. Aslında biz çoştuk iki tepsi birden hazırladık. Bir tepsiye patatesli harçtan hariç bezelyede kattık. Bizim bezelyeli daha da hoşumuza gitti. Ama tabi ki zevk meselesi.

Bu sırada porselen demlik çay saati etkinliği 17 ev sahibi tatlı,şeker arkadaşım Belgin(sefertası) beni etkinliğe davet etmiş. Bu güzel tarifle katılayım dedim.


MALZEMELER:

2 su bardağı süt
1/2 su bardağı ılık su
1 paket yaş maya
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un

İçini yağlamak için :

1 su bardağından bir parmak eksik yağ

Üzerine sürmek için :

1 yumurta sarısı

İçi için:

4 adet haşlanmış patates
1 büyük soğan
1 su bardağı haşlanmış bezelye
1 demet maydanoz
1 kaşık antep karışık salça
tuz,karabiber


YAPILIŞI:

İlk önce hamur yoğrulup mayalanır. O mayalanmaya koyulunca iç hazırlanır. Soğan sıvıyağla kavrulur. Üzerine rendelenmiş patatesler ve salça koyulup çevrilir.En son haşlanmış bezelye , maydanoz,tuz ve karabiber konur.
Mayalanan hamuru ilk önce iki eşit beziye sonra her beziyi üç eşit beziye bölüyoruz. Bölünen üç bezi ayrı ayrı açılır. Aralarına yağ sürülerek üst üste konur. En üsteki katada yağ sürülüp ilk önce üst iki kenar sonra alt iki kenar birbirleri üzerine kapatılır. Aralara hep yağ sürmek gerekiyor. Her iki üç beziyede aynı işlem uygulanır.Biraz dinlendirilir sonra bu iki bezi tepsi büyüklüğünde açılır. İlk kat tepsinin üzerine yerleştirilir. İçi konup diğer kat üzerine kapatılır. Yumurta sarısı ve az miktarda yağ çırpılır. Tepsinin üzerine sürülür ve dilimlenir. 200 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.

NOT: Bu malzemeler 1 tepsi için.

2 Mart 2008 Pazar

ÇORBA YE#32 ETKİNLİĞİ VE MAŞ ÇORBASI

Bugün size tarifini vereceğim çorba Antep' te çok meşhur bir çorbadır. Hemen hemen herkesin çok sevdiği özel bir çorbadır. Maş fasulyesinden yapılıyor. Maş fasulyesinin hücre yenileyici özelliği varmış. Aynı zamanda besleyici ve doyurucu bir çorba. Eskiden yalnızca yemek yerine bu çorbayı yer ve doyarlarmış. Lama'cığımında çorba etkinliğini düzenleyince hemen kolları sıvadım. Yapılışı çok zor olmayan bir çorba. Etkinliğe böyle bir çorbayla katılmamın sebebi ise eski çorbaların untulmaması ve hatırlanması. Tarife gelince:




MALZEMELER:

1 kase maş fasulyesi
1 çay bardağı pirinç
1 büyük baş soğan
1 kaşık antep biber salçası
1 kaşık antep domates salçası
kurutulmuş biber ve domates
su
tuz,karabiber

üzeri için:

yağ
tarhın
kırmızı biber
kara biber

YAPILIŞI:

Maş fasulyesi yıkanıp tencereye konulur. Üzerine çıkacak kadar su konur. Kaynamaya başlayınca üzerine maşın kabukları çıkmaya başlar. Onlar kevgir yardımıyla alınır. Bir yandan soğanlar yarım ay şeklinde doğranır. Maşın suyu süzülmeden doğranmış soğanlar üzerine atılır. Yıkanmış pirinç ve salçası, tuzu, karabiberi, kurutulmuş domates ve biber doğranarak içine konur. Biber ve domates iri iri doğranmalıdır.
Suyu tamamlanır ve pirinçler pişinceye kadar pişirilir. Üzerine tarhın, kara ve kırmızı biber yağda yakılarak dökülür.